Hasta ve hasta yakınları kansere dikkat çekti

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından kanser hasta dernekleri, hasta ve hasta yakınları ile “Kanser Haftası” farkındalık etkinliği yapıldı. Etkinlikte, şair ve yazar Sunay Akın; hekimler, kanser hastaları ve yakınlarının katılımıyla söyleşi gerçekleştirdi.

Kanser hem dünyada hem de Türkiye’de sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm sebebi olarak görülüyor.

Halkı bilgilendirme, bilinçlendirme, farkındalık kazandırması amacıyla ’1- 7 Nisan Kanser Haftası’nda etkinlikler düzenleniyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) tarafından kanser hasta dernekleri, hasta ve hasta yakınları ile “Kanser Haftası” farkındalık etkinliği yapıldı. Şair ve yazar Sunay Akın; hekimler, kanser hastaları ve yakınlarının katılımıyla söyleşi gerçekleştirdi. Nefes Terapisti Tuğçe Boztepe de nefes egzersizleri uygulaması gerçekleştirdi.

Kanser Savaşçıları Derneği tarafından, uzmanlar eşliğinde kanser hastalarına yönelik cilt bakımı, makyaj ve saç bakımını içeren “İyi Bak Kendine Atölyesi” 8 kadın kanser hastasının katılımıyla yapıldı.

Etkinliğe katılan diğer kanser hasta dernekleri tarafından açılan stantlarda ise hastalara ve diğer katılımcılara bilgilendirmeler yapılarak, broşürler dağıtıldı.

Etkinlikte aynı zamanda TTOD Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, TTOD Genel Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez, TTOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Faysal Dane ve TTOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Meral Günaldı’nın katılımıyla basın toplantısı yapıldı.

Dünya Kanser İstatistikleri yayımlandı; ölüm oranında yüzde 30 düşüş

Dünya Kanser İstatistik verisinin 2021 itibariyle yayımlandığını belirten Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, kanser görülme oranlarına dikkat çekti. Doç. Dr. Meral Günaldı, “Kanser görülme oranları artış gösterirken, kanserden ölüm oranlarının düştüğü, özellikle akciğer kanserinde yüzde 30 oranında ölüm oranında bir azalma olduğu izlendi” dedi.

Kanser, dünya ve Türkiye’de görülen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu.

“KANSERİN KRONİK HALE GELEBİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Dünya Kanser İstatistik verisinin 2021 yılında yayımlandığını belirten Doç. Dr. Meral Günaldı, “Gerçekten sürpriz sonuçlar vardı. Özellikle kanser görülme oranları artış göstermekteyken kanserden ölüm oranlarının düştüğü, özellikle akciğer kanserinde yüzde 30 oranında ölüm oranında bir azalma olduğu izlendi. Bu bizler için umut vaat edici bir sonuç. Bu sonuçlar bize kanserin kronik bir hastalık haline gelebildiğini, yönetilebilir olduğunu gösteriyor. Vaka sayısındaki artışın nedeni olarak risk faktörlerini gösterebiliriz. Tanı yöntemlerindeki gelişme tanıdaki sayıları artırıyor. Bunların hepsi bizler için olumlu süreçler” diye konuştu.

Akciğer kanser vakalarında görülen ölüm oranında 3’te 1 azalmanın nedenlerine dikkat çeken Doç. Dr. Meral Günaldı, “Sigara içme oranında bir düşme, tanıda gelişme, erken tarama kapsamında erken dönemde tanı alan vakalar, yeni gelişen tedavi yöntemleri, akıllı ilaçlar olarak bilinen immünoterapilerin gelişmesi ölüm oranlarında azalmayı gösteriyor” dedi.

EN FAZLA HANGİ KANSER TÜRLERİ GÖRÜLÜYOR

Kadınlarda meme, erkeklerde ise prostat kanserinin en sık görülen kanserler arasında yer aldığını anlatan Doç. Dr. Günaldı, “Her iki cinsiyette de ikinci sırada akciğer kanseri görülüyor. Üçüncü sırada ise kolon kanseri yer alıyor. Bu dünya vakaları için geçerli. Ölüm oranlarına bakıldığında ise akciğer kanseri hem kadın hem erkekte birinci sırada yer alıyor. Türkiye’de ise kadınlarda ilk sırada meme ikinci sırada ise tiroid kanseri yer alıyor. Bu durum da toplumda sigara içme oranını bize gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“DOKTORUNUZUN BİLGİSİ DAHİLİNDE KORONAVİRÜS AŞINIZI YAPTIRIN”

Koronavirüs salgını nedeniyle kanser tanısında biraz gecikmeler yaşandığına dikkat çeken Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı şöyle devam etti:

“İleri evre hasta sayısında artış yaşandı. Fakat ülkemizde tedavileri aksatmadan devam ettirdik. Çok dikkatli ve hijyenik bir şekilde tedavileri uyguladık. Buna rağmen koronavirüs pozitif olan vakalarımız oldu. Sağlıklı popülasyona göre baktığımızda koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden kanser hastamız olmadı. Onkoloji hastalarımızda mutlaka önce enfeksiyon tedavi edilir ardından ise kemoterapi uygulanır. Biz de tedavi sürecinde koronavirüse yakalanan hastalara bunu uyguladık. Kanser hastalığı ilerlemesine rağmen Kovid-19’a yakalanıp kaybettiğimiz hasta neredeyse olmadı diyebiliriz. Sağlık Bakanlığı kanser hastalarını koronavirüs aşısı için öncelikli grup içine aldı. Hastalar immün sistemi düşük olan bir tedavi süreci geçiriyorlar. Doktorunuzun bilgisi dahilinde koronavirüs aşınızı yaptırın. Kemoterapi alan hastalarda arada en az bir hafta ila 10 gün süreç bırakıp daha sonrasında ise kan tahlillerine göre, hastanın genel durumuna göre aşılarını yapmaya çalışıyoruz.”

YENİ NESİL TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Yeni tedavilerin umut ışığı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Meral Günaldı, bu tedavilerin hekimin kontrolünde gerçekleşmesi gerektiğini hatırlattı. Günaldı, “Biz akıllı ilaç ya da immünoterapi almaya geldik diyen hastalar oluyor. Yeni tedaviler bir umut ışığı ve bu çok da haklı bir beklenti. Bunun yanında ise bilim sürekli gelişiyor. Her hastaya her tedavi maalesef uygun olmayabiliyor. İmmünoterapinin Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmış belli kanser türlerinde etkinliği gösterildi. Akciğer, böbrek, cilt, mesane gibi kanserlerde metastatik evrede, evre 4 hastalarda yararı var. Akciğer kanserinde ise birinci seride yararı var” dedi.

https://www.dha.com.tr/saglik-yasam/dunya-kanser-istatistikleri-yayimlandi-olum-oraninda-yuzde-30-dusus-1818833

Bitkisel kürler, kanser tedavisini olumsuz etkileyebilir

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almaları konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almalarını tavsiye etmediklerini belirterek, “Çünkü kanser ilaçları önemli ilaçlar. Verdiğimiz ilaçlarla kişi kendisi de bitkisel ve alternatif bazı tedaviler alıyorsa belki de bu durum verdiğimiz ilacın etkisini azaltıyor, belki de yan etkisini artırıyor. Bunu bilmiyoruz. Bu bilinmezlik içerisinde kafamıza göre ek tedavileri önermiyoruz.” dedi

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, AA muhabirine, kanserin bir doku veya organdaki hücrelerin anormal çoğalması ve büyümesi olduğunu söyledi.

Onkoloji hastalarının bağışıklık sistemlerinin normal kişilere göre biraz daha düşük olduğuna dikkati çeken Günaldı, onkologlar olarak koronavirüs salgınının başında durum değerlendirmesi yaptıklarını, Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinin de salgında kanser tedavisine ilişkin bildiriler yayınladığını kaydetti.

Koronavirüse karşı onkoloji hastalarını korumak istediklerini ifade eden Günaldı, “Bağışıklıkları daha düşük olduğu için bu korumayı önemsiyoruz. Tedaviye bağlı, hastalığa bağlı bu bağışıklık düşüklüğü aslında. Hasta yakınlarının, hastayla temaslarını özellikle azaltmasını istiyoruz. Bu süreç çok uzun bir süreç. Pandeminin ne kadar süreceğini bilmiyoruz. O yüzden tedavilerini mümkün olduğunca devam ettirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Doç.Dr. Günaldı, aldıkları önlemler kapsamında, bazı hastalarda tablet şeklinde ilaç tedavisine geçtiklerini, bazılarının tedavi aralıklarını daha geniş tutarak mümkün olduğu kadar hastaneyle temaslarını azalttıklarını ifade etti.

“Koronavirüs semptomları ile kanser semptomları karıştırılıyor”

Bu süreçte hasta yakınlarına çok önemli iş düştüğüne vurgu yapan Günaldı, şöyle devam etti:

“Onkoloji hastaları kolay kolay kendisini her zaman takip etmiyor. Mutlaka destek aldığı bir çevresi var. Onları uyarmaya çalışıyoruz. Koronavirüs semptomları ile kanser semptomları karıştırılıyor. Onkoloji hastalarında yorgunluk, öksürük ya da nefes darlığı olabiliyor. Bunun üzerine Kovid-19 eklenmiş olabilir. Önlem olarak test sıklıkları artırılabilir. En ufak bir şüphede yakınları ile görüşerek hastalarımızın testlerini yapıyoruz. Hem onkoloji tedavisi gören hem Kovid olan hastalarımız oldu. Güzel bir şekilde atlattılar. Çok fazla bir sıkıntı yaşamadık.”

Kanser hastalarına tedavi süresince normalde ek bir beslenme önermediklerini dile getiren Günaldı, ancak salgın nedeniyle bilimsel veriler ışığında bu süreçte onkoloji hastalarına C vitamini ağırlıklı beslenmeleri, D vitaminlerini yüksek seviyede tutmaları ve bol sıvı almaları tavsiyesinde bulundu.

“Eğer bitki ve ot verirsek bu tamamen deneysel olur”

Günaldı, tıpta tedavinin kanıta dayalı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Elimizde çok güçlü kanıtlar, datalar, klinik çalışmaların sonuçlarıyla beraber ilerleriz. Bitkilere, sıvılara, suya göre tedavi verecek olursak bu tamamen bizim duygularımıza, düşüncelerimize bağlı tedaviler olur. Bu gerçek bir tedavi değil. Gerçek bir tedaviyi elimizdeki klinik çalışmaların sonuçlarına göre yapmamız gerekir. Gerçekten faydalı olabilir bir gün bitkiler. Ama büyük çalışmalarla hasta olan grupla ya da sınıflandırılan grupla istatiklere dayanan sonuçlara göre tedavi verebiliriz. Şu anda elimizde böyle mevcut veriler yok. Eğer bitki ve ot verirsek veya kendimiz özel karışımlar yaparsak bu tamamen deneysel olur. Bizim mevcut verdiğimiz ilaçlar da bitkilerden elde edilmiş, belli kimsayal aşamalardan geçen belli çalışmalardan geçmiş ilaçlardır. O yüzden de bitkiler kötü veya bitkilerden tedavi olmaz diye bir düşünce yok ama mutlaka bir doktor tavsiyesi altında olması gerekir.”

“Onkoloji hastaları gerçekten zor bir grup”

Onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almalarını önermediklerini vurgulayan Günaldı, “Çünkü kanser ilaçları önemli ilaçlar. Gerçekten de hepsi karaciğer ve böbrekten atılan ilaçlar. Biz bitkileri aldığımızda bir şekilde vücudumuzdan karaciğerden ya da böbrekten süzerek atıyoruz. Sonuçta verdiğimiz ilaçlarla kişi kendisi de bitkisel ve alternatif bazı tedaviler alıyorsa belki de bu durum verdiğimiz ilacın etkisini azaltıyor. Belki de yan etkisini artıyor. Bunu bilmiyoruz. Bu bilinmezlik içerisinde kafamıza göre ek tedavileri önermiyoruz. Onkoloji hastaları gerçekten zor bir grup. Yakınları için onlar kıymetli. Elbette hepimiz iyi bir şeyler yapmak istiyoruz. Bunları, kafamıza göre değil de doktora ve bilime göre yapmak en doğrusu.” ifadelerini kullandı.

Günaldı, kanser hastaları için dünyada yapılan bütün tedavilerin Türkiye’de de mevcut olduğuna vurgu yaparak, onkoloji hastalarına kanıta dayalı, bilimsel çalışmalara dayanarak, kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi ve halk arasında akıllı ilaç denilen, hedefe yönelik tedavileri uyguladıklarını ifade etti.