Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almaları konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almalarını tavsiye etmediklerini belirterek, “Çünkü kanser ilaçları önemli ilaçlar. Verdiğimiz ilaçlarla kişi kendisi de bitkisel ve alternatif bazı tedaviler alıyorsa belki de bu durum verdiğimiz ilacın etkisini azaltıyor, belki de yan etkisini artırıyor. Bunu bilmiyoruz. Bu bilinmezlik içerisinde kafamıza göre ek tedavileri önermiyoruz.” dedi
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Günaldı, AA muhabirine, kanserin bir doku veya organdaki hücrelerin anormal çoğalması ve büyümesi olduğunu söyledi.
Onkoloji hastalarının bağışıklık sistemlerinin normal kişilere göre biraz daha düşük olduğuna dikkati çeken Günaldı, onkologlar olarak koronavirüs salgınının başında durum değerlendirmesi yaptıklarını, Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinin de salgında kanser tedavisine ilişkin bildiriler yayınladığını kaydetti.
Koronavirüse karşı onkoloji hastalarını korumak istediklerini ifade eden Günaldı, “Bağışıklıkları daha düşük olduğu için bu korumayı önemsiyoruz. Tedaviye bağlı, hastalığa bağlı bu bağışıklık düşüklüğü aslında. Hasta yakınlarının, hastayla temaslarını özellikle azaltmasını istiyoruz. Bu süreç çok uzun bir süreç. Pandeminin ne kadar süreceğini bilmiyoruz. O yüzden tedavilerini mümkün olduğunca devam ettirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
Doç.Dr. Günaldı, aldıkları önlemler kapsamında, bazı hastalarda tablet şeklinde ilaç tedavisine geçtiklerini, bazılarının tedavi aralıklarını daha geniş tutarak mümkün olduğu kadar hastaneyle temaslarını azalttıklarını ifade etti.
“Koronavirüs semptomları ile kanser semptomları karıştırılıyor”
Bu süreçte hasta yakınlarına çok önemli iş düştüğüne vurgu yapan Günaldı, şöyle devam etti:
“Onkoloji hastaları kolay kolay kendisini her zaman takip etmiyor. Mutlaka destek aldığı bir çevresi var. Onları uyarmaya çalışıyoruz. Koronavirüs semptomları ile kanser semptomları karıştırılıyor. Onkoloji hastalarında yorgunluk, öksürük ya da nefes darlığı olabiliyor. Bunun üzerine Kovid-19 eklenmiş olabilir. Önlem olarak test sıklıkları artırılabilir. En ufak bir şüphede yakınları ile görüşerek hastalarımızın testlerini yapıyoruz. Hem onkoloji tedavisi gören hem Kovid olan hastalarımız oldu. Güzel bir şekilde atlattılar. Çok fazla bir sıkıntı yaşamadık.”
Kanser hastalarına tedavi süresince normalde ek bir beslenme önermediklerini dile getiren Günaldı, ancak salgın nedeniyle bilimsel veriler ışığında bu süreçte onkoloji hastalarına C vitamini ağırlıklı beslenmeleri, D vitaminlerini yüksek seviyede tutmaları ve bol sıvı almaları tavsiyesinde bulundu.
“Eğer bitki ve ot verirsek bu tamamen deneysel olur”
Günaldı, tıpta tedavinin kanıta dayalı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Elimizde çok güçlü kanıtlar, datalar, klinik çalışmaların sonuçlarıyla beraber ilerleriz. Bitkilere, sıvılara, suya göre tedavi verecek olursak bu tamamen bizim duygularımıza, düşüncelerimize bağlı tedaviler olur. Bu gerçek bir tedavi değil. Gerçek bir tedaviyi elimizdeki klinik çalışmaların sonuçlarına göre yapmamız gerekir. Gerçekten faydalı olabilir bir gün bitkiler. Ama büyük çalışmalarla hasta olan grupla ya da sınıflandırılan grupla istatiklere dayanan sonuçlara göre tedavi verebiliriz. Şu anda elimizde böyle mevcut veriler yok. Eğer bitki ve ot verirsek veya kendimiz özel karışımlar yaparsak bu tamamen deneysel olur. Bizim mevcut verdiğimiz ilaçlar da bitkilerden elde edilmiş, belli kimsayal aşamalardan geçen belli çalışmalardan geçmiş ilaçlardır. O yüzden de bitkiler kötü veya bitkilerden tedavi olmaz diye bir düşünce yok ama mutlaka bir doktor tavsiyesi altında olması gerekir.”
“Onkoloji hastaları gerçekten zor bir grup”
Onkoloji hastalarının bitkisel ve kimyasal tedaviyi birlikte almalarını önermediklerini vurgulayan Günaldı, “Çünkü kanser ilaçları önemli ilaçlar. Gerçekten de hepsi karaciğer ve böbrekten atılan ilaçlar. Biz bitkileri aldığımızda bir şekilde vücudumuzdan karaciğerden ya da böbrekten süzerek atıyoruz. Sonuçta verdiğimiz ilaçlarla kişi kendisi de bitkisel ve alternatif bazı tedaviler alıyorsa belki de bu durum verdiğimiz ilacın etkisini azaltıyor. Belki de yan etkisini artıyor. Bunu bilmiyoruz. Bu bilinmezlik içerisinde kafamıza göre ek tedavileri önermiyoruz. Onkoloji hastaları gerçekten zor bir grup. Yakınları için onlar kıymetli. Elbette hepimiz iyi bir şeyler yapmak istiyoruz. Bunları, kafamıza göre değil de doktora ve bilime göre yapmak en doğrusu.” ifadelerini kullandı.
Günaldı, kanser hastaları için dünyada yapılan bütün tedavilerin Türkiye’de de mevcut olduğuna vurgu yaparak, onkoloji hastalarına kanıta dayalı, bilimsel çalışmalara dayanarak, kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi ve halk arasında akıllı ilaç denilen, hedefe yönelik tedavileri uyguladıklarını ifade etti.